top of page

HIRSIZLIK

DÜŞÜNELİM

Hırsızlık sadece birinin malını çalmak şeklinde mi yapılır?

    Hırsızlık yapmak,  başkasının   hakkını yemektir. Hakkı olmayan bir şeyi,başkasına ait bir malı izinsiz almak yani hırsızlık, insan onuru ile bağdaşmayan kötü bir davranıştır.

Hırsızlık toplumdaki huzur ve güvene zarar verir, insanları endişeye sevk eder. Bireylerin kendini güvende hissetmemesine sebep olur. Bir toplumda hırsızlık yaygınlaşırsa hiç kimse evinde rahat uyuyamaz. Hırsızlık toplumda birlik ve beraberliği, kardeşliği engeller.Kavgaların hatta cinayetlerin artmasına sebep olur. Hırsızlık insanları haksız kazanca yönlendirir, tembelliğe,kolay para kazanmaya alıştırır, toplumda üretimi ve gelişmeyi engeller. Bütün bu sebeplerle hırsızlık dinimizde haramdır.

“Ey Peygamber! İnanmış kadınlar, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek, iyi işi işlemekte sana karşı gelmemek hususunda sana biat etmeye geldikleri zaman, biatlarını kabul et ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.” ( Mümtehine 12)

ETKİNLİK

İnsanları hırsızlık yapmaya sevk eden sebepler neler olabilir? Hırsızlık olaylarının azalması için ne gibi tedbirler alınabilir? Düşünce ve önerilerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.

  1. Hırsızlık neden kötü bir davranıştır?

  2. Hırsızlığın kul hakkı oluşunu açıklayınız.

  3. Hırsızlığın yaygınlaşmaması için ne tür önlemler alınabilir?

   Kur’an-ı Kerim’de hırsızlık açık bir şekilde yasaklanır ve  hırsızlık yapan kişilerin cezalandırılması emredilir. (Maide suresi,38.ayet)Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) de hırsızlığın toplumları felakete sürükleyen büyük bir kötülük olduğunu ifade etmiştir. Bu kötülüğü işleyenlerin mutlaka hak ettiği cezayı görmesi gerektiğini belirtmiştir.Kendisi de bu konuda tavizsiz davranmıştır.

Peygamberimiz (s.a.v.) zamanında ileri gelen soylu ailelerden birine mensup bir kişi hırsızlık yapmış ve suçu sabit olmuştu. Bazı kişiler, onun affedilmesini sağlamak için Üsame b. Zeyd’i (r.a.) Hz. Peygamber’e (s.a.v.) aracı olarak gönderdiler. Çünkü Hz. Peygamber’in (s.a.v.), çok sevdiği Üsame’yi (r.a.) kırmayacağını düşünüyorlardı. Üsame (r.a.) durumu Hz. Muhammed’e (s.a.v.) aktarınca Resulullah (s.a.v.) çok kızdı ve ashabını toplayıp şöyle buyurdu: “Sizden önceki toplulukların helak olmasının sebebi şudur: Onlar, içlerinden itibarlı, güçlü biri suç işleyince cezalandırmazlardı. Zayıf biri suç işlediğinde ise onu hemen cezalandırırlardı. Allah’a yemin ederim ki hırsızlık yapan kızım Fâtıma olsa onun da elini keserdim.”[Buhârî, Hudûd, 12; Müslim, Hudûd, 8-9.]

bottom of page